KUDUZ AÇIKLAMASI

Bitlis de 19 Ekimde hastaneye başvuran 11 yaşındaki evladımıza kuduz tanısı konmuş ve maalesef bugün vefat etmiştir.. Veteriner Halk Sağlığı disiplini, tarihsel olarak kuduz hastalığına her zaman önem vermiştir. Kuduz hastalığı; Osmanlı döneminden günümüze kadar hiçbir zaman hafife alınmamış ve özel mevzuat dahi hazırlanmıştır. Buna rağmen, 21 . asrın ilk çeyreğinde, Türkiye olarak hala insanlarımızın kuduz hastalığından ölüyor olmasını, Belediye Veteriner Hekimler Derneği olarak kabul edemiyoruz.

Bir çok meslektaşımız işsizken, kamunun yeterince veteriner hekim istihdam etmemesi, Veteriner Halk Sağlığı konusunda düzgün bir planlama yapılmaması, yeterli imkan ve bütçe ayrılmaması, Sağlık bakanlığının Veteriner Hekimlik hizmetlerini sağlık hizmeti olarak kabul etmemesi gibi bir çok neden, hala kuduz hastalığına kurbanlar vermemize vesile olmaktadır.

Kuduz Virüsü

Sahipsiz hayvanlar konusunda ülke genelinde bir hizmet eşitsizliği olduğu nettir. Sokak hayvanları kaynaklı ölüm, hastalık ve rahatsızlıkların genellikle kırsal alanlarda, sosyo-ekonomik seviyesi düşük kesimlerde yaşanıyor olması, hizmet eşitsizliğinin en büyük kanıtıdır. Son yapılan yasa değişikliğinde, nüfusu 25 binin altında olan belediyelerin bakımevi açma zorunluluğu da kaldırılarak adeta  “Bitlis  kuduz vakası” benzeri olaylara ve insan ölümlerine davetiye çıkartmış bulunuyoruz. Oysa devletin adil bir yaklaşımla, kırsal alanlara daha fazla özen göstermesi, bütçesi dar olan belediyeleri, sağlayacağı kolaylıklarla teşvik etmesi gerekmektedir. Çünkü kuduz hastalığı doğası gereği kırsal alan hastalığıdır ve  önlemlerin de daha çok kırsal alanlarda alınması gerekmektedir.

Diğer yandan hayvanlar konusunda yaklaşımların farklı bir şekilde evirildiğini, onlardan kaynaklı yaşanabilecek sıkıntıların görmezden gelinecek şekilde toplumda algı oluştuğunu gözlemlemekteyiz. Bu durum, insanlarımızın hayvan kaynaklı sıkıntıları hafife almasına ve tedbirsiz davranmasına sebep olmaktadır.  Bitlis ilindeki filyasyon çalışmaları göstermiştir ki; “Kuduz Şüpheli Temasta” bulunan 16 vatandaş hiçbir sağlık birimine  başvurmamıştır. Vatandaşlarımızın hayvanlardan kaynaklı tırmalama ve ısırma gibi durumları asla hafife almamaları, en yakın sağlık kurumuna derhal gitmeleri, gerekli muayenelerini yaptırmaları şarttır. Hayvanlardan sadece kuduz hastalığının değil, bir çok zoonoz hastalığın bulaşabileceğini unutmamalıyız.

Devletimizin sadece hasta olduktan sonra” tedavi etme mantıklı sağlık” yaklaşımını bir kenara bırakarak, biran önce önleyici sağlık hizmetlerine de gerekli önemi vermesi, Veteriner Hizmetleri konusunda  otorite olan bir kurumu oluşturarak, Veteriner Halk sağlığı konusunda ki çalışmaları daha da yaygınlaştırması, ülkemizin yararına olacaktır.  Plansız, programsız yürütülen, önemsenmeyen veteriner hekimlik hizmetleri sebebiyle ortaya çıkan hastalıklar, beşeri sağlık sektörü üzerindeki yükü de bir hayli arttırmaktadır. İnsanların hasta olmasının önlenmesi, hasta olduktan sonra tedavi edilmelerinden daha az maliyetlidir. Halkın refahı için de makbul olan yaklaşım budur. Aksi halde hayvan kaynaklı bulaşıcı hastalıklar yüzünden insanlarımızın muzdarip olmasını ve ölmelerini engelleyemeyen bir ülke olarak kalmaya devam edeceğiz.

BVHD Yönetim Kurulu Adına

Sinan OKÇUOĞLU