Konya Bakımevinde Yaşanan Şiddete İlişkin İstanbul Veteriner Hekimler Odası Basın Açıklaması

 

Konya Büyükşehir Belediyesi Hayvan Barınağı’nda bir çalışanın, bir köpeği hunharca öldürmesi üzerine yapılan tartışmalar sürmektedir. Her şeyden önce bu saldırıyı yapanların, bir cana kıymanın karşılığı olan cezayı en üst limitten alması en büyük beklentimizdir. Ancak konuya ilişkin sorunların giderek büyüdüğü, önümüzdeki günlerde benzer olayların yaşanabileceğine ilişkin kaygılarımız devam etmektedir. Çünkü konunun çözümü açısından bu güne kadar yetkililerin ciddi bir yaklaşım göstermediği, yaşanan üzücü olaylar nedeniyle kamuoyunun ve özellikle hayvanseverlerin tepkleri üzerine pragmatik adımlar attığı ortadadır.

Hayvanları Koruma Kanunu çıktığından bu yana 18 yıl geçmiştir. Başta ilgili bakanlık olmak üzere hangi kurumun üzerine düşeni tam anlamıyla yaptığını söyleyebiliriz? Bu konuda hangi gazeteci, hangi sivil toplum örgütü dişe dokunur bir tepki göstermiştir?

Siyasiler toplumun tepkisini azaltacak söylemler ve uygulanamayan yeni mevzuatlar çıkarmış, STK’lar sabun köpüğü gibi hızla yok olan tepkiler ortaya koymuş, çoğu gazeteci köşelerinde ilgi çekmek adına gerçeklerden uzak cümleler kurmuşlardır. Hepsinin ortak noktası sorunun esas kaynağından uzak durmak, kolaycılığa kaçarak zor şartlarda çalışan başta veteriner hekimler olmak üzere günah keçileri seçmektir.

Bu kişilerin aklına şunları sormak nedense gelmemiştir?

Neden, çoğu belediyede Veteriner İşleri Müdürlüğü yoktur?

Neden, 18 yıldır bu kanunun uygulanması için başta yetkili otorite olmak üzere kurumlar üzerlerine düşeni yapmamıştır?

Neden, tüm çalışanlarıyla özel bir eğitim alması gereken personelin, çalışması gereken sağlık birimi niteliğinde olan geçici bakımevleri ve barınaklar, adeta sürgün yeri haline dönüşmüştür?

Neden gerekli altyapı ve donanımı olmayan, steril şartların sağlanamadığı yerlerde veteriner hekimler sağlık hizmeti vermeye zorlanmaktadır?

Neden işleri başlarından aşkın bu birimlerde, belediye yöneticileri tarafından hatırlı kişilerin sahipli hayvanlarına bakılmaktadır?

Neden, hala denetimsiz üretim ve yasadışı hayvan satışlarına karşı yeterli önlem alınamamaktadır?

Neden ve daha da önemlisi hala veteriner hekim bulunmayan belediyeler mevcuttur?

Neden sözde hayvanseverlerin ( gerçek hayvanseverleri tenzih ediyoruz) şiddetine maruz kalan birim çalışanlarına kurumları sahip çıkmıyor?

Neden bu birimlerde çalışan veteriner hekimler ilk fırsatta bu birimlerden ayrılmak zorunda kalıyor?

Neden ülkemizde her alanda şiddet bu kadar artmıştır?

Neden herkes kendi adaletini sağlamaya çalışmaktadır?

Daha onlarca sorunun sıralanabileceği, kaotik bir hale gelmiş bu alanda reyting uğruna yapılan değerlendirmelerin bizce bir değeri yok, suçlamalar ise kolaycılıktır. Çok okunacağını düşündükleri bu tipten haberleri araştırmadan yapan habercilerin, kamuoyunu doğru bilgilendirme, tarafsızlık ve her şeyden önce gazeteciliği sorgulanacaktır.

Veteriner hekimler, belediyelerde teşhis tedavi ve rehabilitasyon görevlerini yapan sağlık profesyonelleridir. Kurumların eksik işlerinden sorumlu tutulamazlar. Mesleki hataları sadece meslek odaları tarafından değerlendirilebilir. Bunun dışındaki yaklaşımlar öncelikle bilgisizlik, sonra kolaycılık ve asıl sorunlarla yüzleşme cesaretinin olmamasının sonucudur.

Başta hayvan sağlığı ve refahı olmak üzere, çevre ve toplum sağlığı gibi alanlarda önemli hizmet veren veteriner hekimlere yapılan bu saldırıları kınıyoruz. Savcıları göreve çağırıyoruz. Saygılarımızla.

İstanbul Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu